Bipolar Bozukluğu Nedir? Bipolar Tedavisi

BİPOLAR BOZUKLUK NEDİR? BİPOLAR BOZUKLUK TEDAVİSİ

Bursa Psikiyatri Kliniği

Psikiyatrist Dr. Yusuf KALA

 

İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu, Manik Depresif Bozukluk)

Bipolar bozukluk (=iki uçlu bozukluk, eski ismiyle manik-depresif hastalık), düzenli veya düzensiz olarak tekrarlayan depresyon(çökkünlük), mani (duygu durumunda aşırı yükselme)ya da her ikisini de kapsayan karma (miks) dönemlerle ve bazen hiçbir belirtinin bulunmadığı “sağlıklı” dönemlerle giden kronik seyirli bir hastalıktır.

Duygudurum bozukluğu olarak sınıflandırılır. Riskli davranışlar nedeniyle ilişkilere ve günlük işlevselliğe zarar veren, tedavi edilmediği zaman intiharla ölüme bile yol açan ciddi ruhsal bir hastalıktır.

Birbirlerine zıt gibi görünen iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta hemen tamamen normal duygu durumuna döner.

Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte hastalar düzelir.

Duygudurum ne demektir?

Duygudurum(=mood) bireyin bir süre rahat, neşeli, üzüntülü, tedirgin, öfkeli, taşkın ya da çökkün bir duygulanım içinde bulunuşudur. Normalde günlük duygudurum belli sınırlar içinde kısa süreli değişmeler gösterir ve bir anormallik düşünülmez. Dünyanın algılanmasını renklendiren kapsamlı ve sürekli bir duygudur. Kişinin yaygın ve sürekli olarak kendisini hissetmesidir.

Eğlence yerlerinde, neşeli arkadaş ortamlarında, çok sevilen bir kişinin kaybında yani yas durumunda kişiler uzun süre aşırı derecede neşeli ya da üzüntülü olabilirler. Bu durumlar anormal duygudurum olarak değerlendirilmez. Aşırılığın yanında içinde bulunulan duruma uygunluğun da önemi vardır.

İnsanda duygudurum dört ana başlık altında değerlendirilir; Normal duygudurum, Taşkın duygudurum, Sıkıntılı( tedirgin) duygudurum ve Depresif duygudurum.

-Duygudurumun bozulma nedenleri  nelerdir? 

Bipolar Bozukluk tanısı alan bireylerde net bir şekilde tanımlanmış bir hormon bozukluğu, metabolik sorun ya da beyin görüntüleme bulgusu yoktur. 

Bipoların nedeni kesin olarak bilinmemektedir

Ancak beyinde duygudurumun bozulmasına yol açan bazı anormallikler olduğu tahmin edilmektedir.

-Bipolar Bozukluk kalıtsal bir rahatsızlık mıdır?

Genetik çalışmaları hastalığın oluşmasında anlamlı bir genetik etkenin varlığına işaret etmektedir. Normalde görülme sıklığı %2 iken birinci derece akrabalarda görülme sıklığı %7-8’dir. Ancak bu hastalığa yol açan bir genin varlığı henüz gösterilememiştir.

-Yaşam olayları bu hastalığa neden olur mu?

Bahar ayları, stresli ve travmatik olaylar  iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasını veya atakların tekrarlamasını tetikleyebilir.  Bu kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, askerlik,  bir ilişki sorunu, doğum ve lohusalık gibi olaylardır. Ancak bunlar rahatsızlığın nedeni değil atağı başlatan, tetikleyen durumlar olarak değerlendirilir.

-Hangi yaşlarda görülür?

İki uçlu bozukluk toplumlararası farklılık ve cinsiyet farkı göstermeksizin her 50 kişiden birini etkileyen, ortalama olarak %2 civarında görülen ciddi bir bozukluktur. İlk belirtilerin ortaya çıkması 15-19 yaş arasında olmakla birlikte, klinik tanı 20’li yaşlardan sonra konmaktadır (en sık 15-25 yaş arası).  

Bipolar Bozukluktan bahsedebilmek için gerekli belirtiler nelerdir?

– Manik Dönem (=Manik Atak, Manik epizod) özellikleri

  Manik atak en az 1 hafta süreyle duygudurumun neşe yönünde sürekli artış göstermesi durumudur. 

Bipolarda  Duygudurumda gözlenen değişiklikler

Duygudurumun neşe yönünde yükselmesi (çizginin üstüne çıkması) sonucunda kişi kendini çok iyi hisseder ve neşeli, keyifli, mutlu veya coşkulu olur. Her şeye güler, kahkahalar atar, yüksek sesle müzik dinler, şarkılar söyler. Diğer taraftan hastanın neşesi bulaşıcı olur ve kendisi güldüğü gibi çevresindekileri de güldürür.

Coşkulu halin bir sonraki basamağı taşkınlık yapma, öfke ve saldırganlık sergilemedir. Kişi kendisine, çevresindeki insanlara ve eşyalara zarar verecek durumdadır. Çok çabuk sinirlenir, bağırıp çağırmaya ve vurup kırmaya başlar. Adli olaylara karışabilir. Duygudurum genellikle coşkulu olma ve saldırganlık arasında dalgalanır. Ara sıra çok kısa süreli hüzün ve ağlamaların bulunduğu dönemler olur.

Sosyal ve ahlaki kuralları çiğneyen bir rahatlık ve girişkenlik olur. Çekingen bir insan iken oldukça rahat bir şekilde hayatı ile ilgili gizli saklı ne kadar mahrem bilgiler varsa diğer insanlara anlatabilir.

Yeni ilgi ve istekler olabilir, kendine güvenin aşırı artışı ile riskli davranışlar içine girebilir. Yeni projeler geliştirilir ve bu projeler oldukça uçuk fikirlerle doludur. Zekâsı o kadar açılır ki bilmediği, hatırlamadığı yoktur. Her konuda fikir beyan eder ve hatalı olsa da iddialaşır.

Birbirinden ilgisiz konularda sayfalar dolusu kitap ve bitip tükenmek bilmeyen dizelere sahip şiirler yazma, dinleyenin kulaklarını tırmalayan bir sesle şarkı kasetleri doldurma gibi davranışları sergileyen hastalara günlük yaşamda sıkça rastlanır. Aşırı para harcaması çok sorun oluşturur.

Rahatsızlığın ilk belirtilerinden bir tanesi de uyku ihtiyacında azalmadır. Sabahlara kadar oturur, ya hiç uyumaz ya da bir kaç saatlik uyku ile idare eder. Uykunun ve iştahın düzene sokulması tedavinin önemli bir parçasıdır. Uykusuzluk manik atak için en önemli tetikleyicilerden biridir. Hiç uyumamaya rağmen enerjinin hiç azalmaması, sabahları hareketlilik ve konuşmanın artarak devam etmesi gözden kaçmayacak bir durumdur.

Genelde iştah azalır, hem hareketliliğe hem de beslenmenin azalmasına bağlı olarak kilo kaybı görülebilir. Diğer taraftan sigara ve alkol tüketimi artabilir. Cinsel istek ve performans çok artar. Bu da sosyal ve adli sorunlara yol açar.

Bipolarda Dikkat ve bellek değişiklikleri

Kendiliğinden dikkat ve bellek artar. Geçmişte yaşadığı olayları en ince detaylarına kadar hatırlayıp anlatır, en ufak ayrıntılara dikkat edip görür. Ancak dikkatini her şeye yönelttiği için konuya yoğunlaşamaz, konsantre olamaz ve önemsiz bir uyaranla dikkati çabuk dağılır. Çağrışımları çok hızlanır, “beyninin çok çalıştığını, düşüncelerinin çok yoğunlaştığını” söyler.

Bipolarda  Algı ve düşünce bozuklukları

Benlik değer duygusu ve kendine güven abartılı yükselir (ego kabarması; grandiyözite); kendini çok güçlü, zeki ve güzel görmeye başlar. Gerçeği değerlendirme yetisinin kaybolduğu durumlarda psikotik özellikli manik ataktan bahsedilir. “Dünyayı ben yönetiyorum”, “padişah soyundan geldiğim için tüm insanlar önümde eğilmeli”, herhangi bir eğitimi yok iken “bu seçimlerde başbakan olacağım”, beş parasız biriyken “ben gizli milyarderim, bir sözümle tüm kapılar açılır, dilediğime her türlü parasal desteği verebilirim” gibi büyüklük hezeyanları (megalomani) manik hastalar için tipiktir.

Dini ve milli duyguları abartılı olarak yoğunlaşan kimi manik hastalarda “Allah’a yakınlaştım, özel güç ve görevler verildi, evliya oldum, ben mesih oldum, aslında Allah benim, Fatih Sultan Mehmet babamdır” gibi düşüncelerin var olduğu tespit edilebilir. Bu kişiler çoğu zaman toplum tarafından eğlence konusu yapılarak dışlanırlar nadiren de kendisine inananlar bularak el üstünde tutulurlar.

Bipolarda Davranış değişiklikleri

Duygudurumdaki yükselmenin bir sonucu olarak fiziksel ve ruhsal enerjideki artış konuşma ve hareketin hızlanmasına neden olur. Konuşma artar, hızlanır, kesilemez hale gelir (basınçlı konuşma). Ses tonu artar, bağırarak konuşur. Karşısındakine konuşma hakkı tanımaz, ancak müdahale edilerek susturulabilir, müdahale olmazsa saatlerce konuşabilir. Düşünce akışının hızlanması nedeniyle konudan konuya atlayan bir konuşma (düşünce uçuşması) sergilenebilir.

Hareketler çok artar ve hızlanır. Yerinde duramaz, sürekli gezmek ve seyahat etmek ister, evden kaçar, kıpır kıpır ve enerjik bir insan haline gelir. Alkol ve uyuşturucu kullanmaya başlayabilir. Kendini hiç ilgilendirmeyen başka insanların işlerine karışır, kavgalar çıkarabilir.

Bu belirtilerin hepsi birden her hastada görülmez. Ve her hastada belirtilerin şiddeti değişkenlik gösterir.

-Bipolar Depresyon özellikleri nelerdir?

Uzunlamasına seyri dikkate almadan tek başına klinik özelliklere bakarak Bipolar Bozukluğun depresyon dönemindeki belirtilerle, Major Depresyon olarak da bilinen Ünipolar Depresyon hastalığının birbirinden ayırımını yapmak çok zordur.

-Karma Dönem (=mixt epizod)

Karma dönem manik ve depresif belirtilerin birlikte bulunduğu dönemdir. Hasta her iki dönemin belirtilerini dalgalanmalar şeklinde gösterir. “karma mani” olarak ta adlandırılır. Karma dönem İki uçlu bozuklukta hastalık seyri sırasında %40 oranında görülür. 

Depresyon ve karma dönemlerde en korkulan durum intihar girişimleridir.

-Hipomani nedir? Özellikleri nelerdir?

Hipomani, maninin hafif şeklidir. Çok belirgin bir hastalık tablosu, aşırı taşkınlık yoktur. Konuşkanlık, düşüncelerde hızlanma, neşelilik, cinsel istekte artış, kendini büyük, önemli, değerli hissetme, enerji artışı hipomanide de görülür ama manide olduğu kadar şiddetli değildir.

Sosyal ve mesleki işlevsellikte, belirgin bir bozulmaya yol açacak ya da hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olmayan, halüsinasyon, hezeyan bulunmayan ve en az 4 gün devam eden mani belirtilerinin bulunduğu bir durumdur.

Her hastanın hastalık süreci diğerinden farklıdır, hatta aynı hastanın her atağı öncekinden farklı özellikler taşıyabilir. Her hastanın kendi hastalık sürecine özgü özellikleri bulunur ve bu özellikler bazen tanı koyma sürecini zorlar ve uzatır.

2-BİPOLAR BOZUKLUĞUN TEDAVİSİ

Bipolarda Tedavisinin Basamakları :

•Akut tedavi (hastalık belirtileri başladığı sırada)

•Koruyucu tedavi (yeniden hastalanmayı engelleme)

Bipolarda Tedavinin İçeriği :

•İlaç

•Eğitim

•Psikoterapi

A- İLAÇ TEDAVİSİ

Bipolar bozukluğun belirtilerini kontrol etmekte en önemli ilaçlar duygudurum dengeleyicileridir. Ayrıca uykusuzluk, kaygı, saldırgan davranışlar gibi belirtiler için doktorunuz ek ilaçlar verebilir.

Duygudurum dengeleyicileri

Hem mani, hipomani, depresyon ve karma dönemlerde, hem de uzun süreli koruyucu tedavide kullanılırlar. Günümüzde duygudurum dengeleyici olarak kabul edilen ilaçlar  Lityum, Valproat, Lamotrijin ve Karbamazepindir.

Doktorunuz belirti çeşitliliği, hastalığın öyküsü ve muayene bulgularını dikkate alarak sizin için uygun olan ilaçları seçecektir. İlaçlar etkisizlik veya yan etkiler nedeniyle birinden diğerine doktor kontrolüyle geçilebilir yada birlikte kullanılabilir.

Antidepresif İlaçlar

Sadece depresyon yani çökkünlük dönemi sırasında kullanılırlar. Bipolar bozuklukta antidepresanlar tek başına kullanılmaz; duygudurum dengeleyicilere ek olarak verilir.

Antipsikotikler

Özellikle maninin tedavisinde, bazen de depresyon tedavisi sırasında kullanılırlar. Daha seyrek olmakla birlikte, koruyucu tedavi olarak da uzun dönemde kullanılabilirler.

İlaçlar ne zaman kesilir?

Genellikle toplumda psikiyatri ilaçlarına karşı yılların biriktirdiği olumsuz bir ön yargı vardır. Bazı hastalar daha başlangıçta, bazıları da biraz kendilerini iyi hissettiklerinde, ilaçlarını kullanmak istemezler. Ancak unutulmamalıdır ki; ilaçlar bipolar bozukluğu “tedavi” etmezler, belirtilerin ortaya çıkmasını engellerler (diyabet veya yüksek tansiyon hastalığında kullanılan ilaçların hastalığın belirtilerine iyi gelmesi; hastalığı tümden tedavi etmemesi gibi). İlaçların kesilmesiyle birkaç ay içinde hastalık tekrarlar. İlaçların ne zaman azaltılacağı ve ne kadar sürdürüleceğine doktoru ile birlikte karar verilir.

Elektrokonvülsif tedavi (EKT) ne zaman, kimlere gereklidir?

Halk arasında hakkında oldukça olumsuz düşünceler ve yanlış inanışlar varolmasına karşın EKT özellikle şiddetli depresyonda hayat kurtarıcı, güvenilir ve etkili bir tedavidir. Özellikle önceden başarısızlıkla sonuçlanmış antidepresif ilaç kullanımı varsa, antidepresif ilaçlarla birlikte sakıncalı olabilecek başka ilaçlar kullanılmaktaysa, ayrıca gebelerde, ve yaşlılarda EKT güvenle uygulanabilir. Bazen ilaçlara yanıt alınamayan manik dönemde de kullanılabilir.

Hastaneye Yatış ne zaman gerekir?

Rahatsızlık döneminde riskli davranışlar nedeniyle hastaların kanunen koruma altına alınması ve bazı sınırlamalar getirilmesi uygundur. Belirtilerin çok şiddetli olduğu durumlarda, riskli davranışlarının (aşırı para harcama, karşı cinse ilgisindeki artış), intihar düşüncesinin girişimle sonuçlanmaması ya da saldırgan davranışlarının yatıştırılması amacıyla hastaneye yatırılır.

Manik ve depresif dönemlerin erken tanı ve tedavisi, düzenli doktor kontrolu hastaneye yatış olasılığını azaltır.

B-BİPOLAR TEDAVİSİNDE EĞİTİM

– Bipolarda Hasta ve yakınlarının Eğitimi

İlk basamak hastanın ve yakın çevresinin bilgilendirilmesidir. Bilgilendirmenin, atakların öncü belirtilerinin tanınması ve ataklar şiddetlenmeden önlem alınmasını sağlayıcı katkısı vardır. Düzelme döneminde hastalığın doğası ve yüksek yineleme riskinin olduğu anlatıldığında hastanın koruyucu tedavisi kabullenmesi daha kolay olacaktır. Psikoeğitimin atak halinde olmayan hastalara verilmesi, dikkat dağınıklığının engellenmesi ve öğrenmenin sağlanması için gereklidir.

Bipolarda Psikoeğitimde ele alınan konular                                                                                                              

Hastalıkla ilgili temel bilgiler, yineleme oranları, ilaçlar ve yan etkileri, tetikleyici faktörler, ilaç uyumunun önemi, belirti denetimi, stres yönetimi, intihar riski, gebelik, damgalanma gibi sosyal konular, öncül belirtileri erken tanıma, alkol ve madde kullanımından kaçınma, düzenli yaşam sürdürmenin önemi konusunda birey bilgilendirilir.

Öncelikle hastalara günlük hayatları için bazı önerilerde bulunmak gerekir:

Arkadaşlarınız, aile bireyleri veya eşinizle (şayet varsa) rahatsızlığınızı paylaşın

Mümkün olduğunca düzenli uyku uyuyun

Alkol kullanmayın.

Uyuşturucudan uzak durun.

İşte ve evde stresinizi azaltın.

Düzenli beslenin.

Düzenli egzersiz yapın.    

Günde sekiz saat uyumak kadar bu uykuyu gece almak da gereklidir.

Hasta taşkınlaşmaya (coşkun hale gelmeye) başladığı takdirde, hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır. Hastalığın tırmanmasını beklemek hastalığın kontrolünü çok zorlaştırır. Erken müdahale tedavi yanıtını arttırır.

Hastalık dönemi öncesinde uyarıcı belirtileri fark etmek, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. Hastanın arkadaşlarına ve aile bireylerine de bu uyarıcı belirtileri anlatarak, onların da fark etmeleri sağlanabilir.

Bu dönemde uyarıcı belirtiler arasında:

–  Az uyuma veya uyumama isteği

– Etrafı rahatsız edecek davranışlarda bulunmak, daha önce yapmadığı davranışları sergilemeye başlamak

–  Çok sayıda düşüncenin zihinde uçuşması

– Aşırı konuşma

– Kolayca heyecanlanmak veya huzursuz hissetmek

– Pervasızca para harcamak

– Kilo alımında ve iştahta aşırı düzeyde değişiklik bulunmaktadır.

Hastaların olduğu kadar ailelerinin de psikoeğitimden geçmesi önemlidir. Ülkemizde kapalı ve geniş aile yapısının olduğunu ve hastaların genellikle aileleriyle yaşadığını düşünürsek, ailelerin de psikoeğitim almasının anlamı daha iyi anlaşılır.

C- BİPOLARDA KORUYUCU TEDAVİ

-Tedavi uyumsuzluğunun nedenleri nelerdir?

Koruyucu tedavi sırasında karşılaşılan en büyük sorun ilaç uyumudur. İlaç uyumsuzluğu bipolar bozukluk hastalarda yüksektir ( %64) ve atakların tekrarlamasının en sık nedenidir.

İlaç uyumsuzluğunun pek çok farklı nedeni olabilir. Bunlardan bazıları; kişinin uzun seyirli bir hastalığı olduğunu reddetmesi, duygularını kontrol eden bir ilacı kullanmak istememesi ve ilaç yan etkileridir. Ağır ataklar yaşayan, sık hastaneye yatan ve dolayısıyla yaşamın akışında ciddi sorunlar yaşayan  hastalar koruyucu tedaviye daha sıcak bakarlar. Genç erişkinler, mani/hipomani dönemini daha iyi ve hoş olarak algılayan ve yan etkilere hassas olan hastalar ise koruyucu tedavi konusunda daha dirençlidir.

İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, hastanın yeniden hastalanmasını engellemek adına koruyucu tedaviyi planlamak ta önemlidir.

-Koruyucu tedavinin temel hedefleri;

-Atakların(=epizod, dönem) gelmesinin önlenmesi,

-Hastaların hastalık öncesi işlevsellik düzeylerini sürdürmesi

Bu amaçla lityum ve bazı antiepileptikler (valproik asit, karbamazepin, lamotrijin) duygudurum düzenleyici olarak kullanılmaktadır. Bu grup ilaçlara duygudurum dengeleyici ilaçlar denir. Tedavi seçeneklerinin çoğalması özellikle yan etki gibi olumsuzluklara çözüm sunar ama her ilaç her olguda aynı düzeyde etkinlik sağlamayabilir.

Bipolar hastalar çocuk sahibi olabilirler mi?

Atakların olmadığı dönemlerde sorun yaşamayan hastalar akademik başarı, iş sahibi olma, evlenme, çocuk sahibi olma gibi hayatın akışına uygun yaşantılarda, koruyucu tedavinin kuralları içerisinde sorun yaşamayabilirler. Çocuk sahibi olmak isteyen duygudurum bozukluk hastası kadınlar psikiyatristiyle görüşüp kendi hastalık seyri ve ilaç kullanım düzenini göz önüne alarak gebelik planlayabilirler. Her hastanın kendi özeline uygun olarak tedavinin ne şekilde devam edilmesi gerektiğine karar verilir. Gebelikte ilaç kullanımı hastalığın seyrine, atakların şiddetine ve tamamen hasta özelinde anne ve çocuk için kar-zarar değerlendirilmesine göre yapılır. Gebelik, doğum ve lohusalık sürecinde olabilecek sıkıntılı durumlar psikiyatriyle daha yoğun iletişimle yönetilir.

3- BİPOLAR BOZUKLUKTA PSİKOTERAPİ

İki uçlu bozuklukta ilaç sağaltımındaki gelişmelere rağmen yineleme oranları yüksektir. İyi ilaç uyumunda bile beş yıl içinde yineleme oranı % 73’tür. İlaç uyumunun iyi olduğu tedaviler ile belirtilerde önemli ölçüde azalma sağlansa da yaşam kalitesi ve işlevsellikte aynı derecede düzelmeler sağlanamamaktadır. Hastalarda yaşamının önemli bir bölümünde hastalık belirtileri bulunmakta, okul, iş ve ilişkilerinde belirgin kayıplara neden olmaktadır. Hastalığın biyolojik temellerine eklenen stresli yaşam olayları, aile içi çatışmalar, sosyal ilişkiler, uyku uyanıklık döngüsünde bozulmalar, ilaç uyumunda bozukluk gibi tetikleyiciler yinelemelerin ortaya çıkmasında önemli rol oynar

Psikoterapi yaklaşımları bu boşluğu kapatabilir çünkü ilaç sağaltımlarına eklendiklerinde yineleme hızı, yinelemeye kadar geçen süre, hastane yatış sayısı üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir. Psikoterapi yaklaşımların iki uçlu bozuklukta intiharı önlemede de etkin olduğu bilinmektedir.

Psikoterapi ile birlikte manik veya depresif atakları tetikleyebilecek stres faktörlerinin etkisinin azalması, stresle başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi sağlanabilir. Hastalık dönemlerinin kişinin hayat akışını olumsuz etkilemesi sonucunda ortaya çıkan dolaylı sorunların çözümünde de psikoterapiden yararlanılabilir. Ayrıca psikoterapi, yeni bir atağın gelmekte olduğunu işaret eden erken bulguları tanıma konusunda da yardımcı olabilir.

Psikoterapi bazen bireysel bazen de grup ya da aile terapisi şeklinde planlanabilir. Bipolar bozuklukta özellikle bilişsel-davranışçı, kişilerarası sosyal ritimler terapisi ve Aile odaklı terapi yöntemlerinin etkili olduğu bilinmektedir. Ancak bu terapilerin yüksek maliyetleri nedeniyle ülkemiz şartlarında geniş hasta serilerine uygulanabilmeleri günümüz şartlarında pek uygun görünmemektedir.

4-BİPOLAR BOZUKLUK VE AİLE

Bipolar bozukluğu olan biriyle yaşamak aile içinde strese neden olur. Aile bireyleri bu süreçte en çok suçluluk duygusu, korku, kızgınlık ve çaresizlik duygusu arasında git gel yaşarlar. Bu ilişki açısından da problem yaratır. Fakat hastalık kabullenilir ve ayrıntılı öğrenilirse problemler en aza indirilebilir. Bipolar bozukluğu olan çocuğun anne babasının hastalığa alışması zaman alabilir. Ancak hastalıkla başa çıkmanın ilk adımı hastalık hakkında ebeveynin doğru bilgi sahibi olmasıdır.

Manik dönemde hastalar yakın oldukları kişiyle uğraşabilir, onunla kırıcı konuşabilir. Aile bunun hastalığın bir belirtisi olduğunu bilmelidir. Yine manik dönemin bazı belirtilerine karşı (aşırı para harcama, cinsel ilgide artış, tehlikeli davranışlar) hastayı ve aileyi korumak için bazı sınırlar belirlemek gerekebilir.

Depresyon dönemindeki en önemli konu intihar riskidir. Depresyon döneminde çocuğun intihar düşüncelerine karşı uyanık olmak, daima ciddiye almak ve derhal doktoruna iletmek gerekir. Depresyondaki bir çocuğun/ gencin, yakınlarının sosyal desteğine ve yüreklendirmesine ihtiyacı vardır.

İlaç kullanımı tedavinin vazgeçilmez parçası olduğu için ilaçlarını denetlemek çok önemlidir.

Hastalık dönemleri önemli kararların verilmesi ve önemli konuların konuşulması için uygun değildir, bunlar iyilik dönemine ertelenmelidir.

Bipolarda Aileye öneriler;

“-Öfke ve ya suçluluk duygusuna kapıldığınızda unutmayın ki, bipolar bozukluk kimsenin suçu değildir. Hiçbir şeyin normale dönüşmeyeceğini düşünmeyin. Günümüz tedavileri tüm belirtileri ve bozuklukları önemli ölçüde tedavi edebilmektedir. Fakat gerçekçi beklentiler içinde olmak gereklidir. Özellikle hasta kişiden kısa sürede çok şey beklemek başarısızlık yaratır. Ayrıca aile bireyleri kısa ve uzun vadede kişiye sürekli ve belli bir miktarda yardımcı olmalıdır. Fakat bu da hastayı özgür bırakmak ve fazla üstüne düşmek sınırlarının tam ortasında olmalıdır.”

-Önce çocuğunuzun hastalığını tanıyın, nedenleri, belirtileri, tedavisi hakkında bilgi sahibi olun.

-Çocuğunuzun doktoru ve psikoloğuyla konuşun, aklınıza takılan soruları sorun. Her şeyi bir günde öğrenmek yerine öğrendiklerinizi sindirmek için kendinize zaman verin.

-Çocuğunuza destek olmak ve yardım etmek bu süreçte sizin için de bedenen ve ruhen yorucu olabilir, kendinize zaman ayırın, gerekiyorsa siz de yardım alın, unutmayın bu süreçte çocuğunuzun sağlıklı bir size ihtiyacı vardır.

-Kendinizi suçlamaktan vazgeçin, bipolar bozukluk biyolojik temelleri olan bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkmasında çevresel etmenler etkili olmakla birlikte çocukluk yaşantıları ya da kötü bir evlilik hastalığı tek başına ortaya çıkarmaz.

-Destek olun, yanında olun ancak aşırı koruyucu olmaktan, çocuğun yerine getirebileceği sorumlulukları üzerinden almaktan kaçının. Çocuğunuzun kendi başına yapabileceği şeyleri onun yerine yapmayın. Bu çocuğun kendine güvenini azaltabilir.

-Çocuk ya da genç her sevindiğinde ya da her üzüldüğünde hastalanıyor diye düşünüp paniklemek hem sizi hem de onu endişelendirir. Çocuğunuzun günlük keyifliliği ile hipomanisi, kötü bir günü ile depresyonu arasındaki farkı tanımaya çalışın. Bipolar bozukluğu olan hastaların da herkes gibi kendilerini iyi ya da kötü hissettikleri, ancak hastalık düzeyinde olmayan günleri vardır.

-Bazen anne- babalar toplum içinde bipolar bozukluğu olan çocuklarının etiketlendiğinden yakınabilirler. Etiketlenmekle baş etmek için çocuğunuzun hastalığını herkese anlatmak zorunda hissetmeyin, ancak güvendiğiniz ve yakınlığınız olan kişilerle paylaşın.

Unutmayın doğru tedavi çocuğunuz, doktorunuz, tedavi ekibi ve sizi de içine alan bir ekip çalışması demektir. Bipolar bozukluk tedavi edilmesi gereken ve tedavi edilebilen bir hastalıktır”.

Bursa Bipolar tedavisi için Psikiyatrist ve Psikoterapist Dr. Yusuf KALA’dan randevu alabilirsiniz.

 

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir